Kapadokya'nın eşsiz coğrafyası, on milyon yıl önce gerçekleşen aktif volkanik mekanizmalar olan kalderaların püskürmesi sonucu oluşan bir yeryüzü şeklidir. Temel olarak volkanlardan çıkan lav, yaylalar, göller ve akarsularda 100-150 metre kalınlığında bir tüf (lav ve külden oluşan taş) tabakası oluşturur. Ana yanardağlardan gelen püskürmelerle şekillenen plato yoğunluğu, daha küçük yanardağların püskürmesiyle sürekli değişmektedir. Bu tüf tabakasının özellikle Kızılırmak Nehri, akarsular, göller ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla günümüzün ikonik peribacaları haline gelmiştir. Sel suları dik yamaçlarda yolunu bulup sert kayaların çatlamasına ve kırılmasına neden olduğundan, alt kısımlarda daha kolay aşınan malzemenin derin oyulması ile eğim gerilemiş, böylece üst kısımdaki şapka ile erozyondan korunan konik biçimli gövdeler parçalar ortaya çıktı. Peribacalarının en belirgin örnekleri, özellikle Paşabağı çevresinde. Çünkü bu bölgedeki peribacaları; konik, şapkalı, mantar biçimli, sütunlu ve sivri uçlu kayadır. Paşabağı peribacalarının tüf, tüfit ve volkanik külden oluşan konik gövdelerinin üst kısımlarında ignimbirit gibi sert kayalardan yapılmış bir kaya bloğu da bulunmaktadır. Peribacalarının kısa veya uzun ömürlü olması bu şapkadaki kayanın direncine bağlıdır. Bazı yokuşlarda renk dalgalanmalarının nedeni lav tabakasındaki sıcaklık farkıydı.